İsrail'in 13 Haziran'da İran'ın nükleer tesislerine ve füze üslerine düzenlediği saldırılarla tırmanan gerilim, İran'ın balistik ve hipersonik füzelerle karşılık vermesiyle iki ülke arasındaki karşılıklı saldırılar 5. günü geride bıraktı. İran, füzelerle İsrail'in Tel Aviv, Hayfa, Kiryat Gat ve Petah Tikva kentlerine saldırdı. İsrail de Tahran, Tebriz, Kirmanşah, İsfahan gibi İran'daki büyük şehirleri vurdu.
Uzmanlar, Demir Kubbe'nin gelişmiş teknolojisine rağmen yüksek maliyetli savunma füzeleri nedeniyle cephane sıkıntısı yaşayabileceği uyarısında bulundu. Askeri analistler, sistemin şu ana kadar İran füzelerinin yaklaşık %60'ını engelleyebildiğini ancak saldırı yoğunluğu artarsa mühimmatın yetersiz kalabileceğini vurguladı.
BİLANÇO AĞIRLAŞIYOR
İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı ve bazı üst düzey komutanlar ile 9 nükleer bilim insanı saldırılarda ölürken, toplam sivil kaybı da 224 olarak açıklandı. İran ordusunun İsrail'e balistik füzelerle yaptığı misillemede 24 kişinin öldüğü, 500'den fazla kişinin yaralandığı aktarıldı. Türkiye başta olmak üzere çok sayıda ülke İsrail'i kınadı.DEMİR KUBBE DELİNDİ
İsrailli askeri yetkililer, İran'dan gelen yoğun saldırılar karşısında Demir Kubbe hava savunma sisteminin tam anlamıyla kusursuz olmadığını itiraf etti. New York Times'ın haberine göre, yapılan bazı analizler İran'ın yaklaşık 2 bin balistik füzeye sahip olduğunu ortaya koyuyor. Bu sayı, çatışmaların uzaması durumunda Tahran'ın İsrail'e yönelik misillemelerini sürdürebileceğine işaret ediyor.
GELİŞMİŞ FÜZELER HENÜZ KULLANILMADI
İran, çatışmalarda çoğunlukla balistik füzeler kullanırken, az sayıda hipersonik füzeyi de devreye soktuğunu açıkladı. Saatte 6.125 kilometre ve üzeri hızlara ulaşabilen bu füzelerin, hedefi vurdukları anda çevreye güçlü bir şok dalgası yaydığı bildirildi. Askeri uzmanlar, İran'ın henüz gelişmiş füze sistemlerini sınırlı ölçüde kullandığına dikkat çekti. Eski teknolojiye sahip füzelerin öncelikli olarak İsrail'in savunma sistemini yıpratma amacı taşıdığı ifade edildi.